Aram Ekin Duran
En büyük katkı tüketimden
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,9 büyüme kaydetti. Bir önceki çeyreğe göre ise büyüme yüzde 0,3 seviyesinde kaldı. Bu dönemde hane halkı tüketimi büyümeye 7,7 puanla en yüksek katkıyı verdi. Hane halkı tüketimini 3,4 puanla yatırımlar izledi. Kamu harcamalarının büyümeye katkısı ise 0,7 puanda kaldı. Öte yandan mal ve hizmet ithalatı 2023 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 14,5 artarken, ihracatın büyümesi ise yüzde 1,1 seviyesinde kaldı.
Türkiye’de çalışanların büyümeden aldığı pay da, üçüncü çeyrekte de bir önceki çeyreğe göre kan kaybetti. TÜİK verilerine göre, ikinci çeyrekte yüzde 34,3 olan işgücü ödemelerinin katma değer içerisindeki payı üçüncü çeyrekte yüzde 32,2’ye geriledi. Geçen yılın aynı döneminde ise iş gücünün büyümeden aldığı pay yüzde 26,1 olmuştu. Çalışanların büyümeden aldığı pay 2022’de yüzde 26,5’e gerilemiş ve böylelikle verinin başlangıç yılı olan 1998 yılından bu yana en düşük seviye kaydedilmişti.
“Borçlanarak harcama eğilimi sürüyor”
DW Türkçe’ye konuşan Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, bu yıl asgari ücrete iki kez zam yapılmasının ve kamu çalışanlarının maaş ayarlamalarının geçen yıla göre iş gücünün büyümeden aldığı payı artırdığına işaret ediyor. Ancak Prof. Kozanoğlu, Türkiye’de iş gücünün yani ücretli kesimin ekonomideki büyümeden aldığı pay son yıllarda giderek düştüğüne de dikkat çekiyor.
Üçüncü çeyrek büyümesine bakıldığında tüketimde genel bir zayıflama görülse de vatandaşların borçlanarak harcama eğiliminin devam ettiğini vurgulayan Kozanoğlu, “28 Mayıs seçimlerinden sonra yapılan faiz artışları yaz aylarında yavaşlamıştı. Bu da ihtiyaç kredisi ve kredi kartı faizlerinin de yavaş artmasına neden oldu. Bu nedenle borçlanarak harcama eğilimi üçüncü çeyrekte de devam etti” diyor.
Şu anda milyonlarca insanın harcamalarını büyük oranda nakit para ile değil, kredi kartlarıyla yaptığını ifade eden Prof. Kozanoğlu, “Örneğin sadece bu hafta 30 milyar TL’nin üzerinde kredi kartı harcaması yapıldı ve toplam kredi kartı harcamaları 2023’te 1 trilyon TL’yi geçmiş oldu” şeklinde konuşuyor.
Vatandaşın borcu 2,5 trilyon TL
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Türkiye’de vatandaşların kredi kartları ile yaptığı borçlanma 2023’ün 10 ayında yüzde 119,2 artışla 991,9 milyar liraya ulaşmıştı. Aynı dönemde tüketici kredilerindeki artış ise yüzde 34,4 oldu. Böylelikle bireysel kredi kartı borçları ile birlikte Türkiye’deki toplam bireysel borçların büyüklüğü yüzde 59 artışla 2, 5 trilyon TL’ye çıktı.
Özellikle üçüncü çeyrekte otomotiv, mobilya ve beyaz eşya harcamalarında bir yavaşlama olmasına rağmen, başta gıda olmak üzere temel ihtiyaç maddeleri konusunda borçlanarak harcamanın devam ettiğini vurgulayan Prof. Kozanoğlu, “Enflasyon beklentisinin hala yüksek olması nedeniyle ben de dahil tüm vatandaşlar, temel ihtiyaç maddeleri almaya öncelik veriyoruz” diyor.
“Hanelerin tüketimi düşmeye başladı”
TÜİK verilerine göre, yüzde 5,9’luk büyümeye en büyük katkı hane halkı harcamalarından gelse de, üçüncü çeyrekte hane halkı tüketimi 2020’nin son çeyreğinden bu yana ilk kez daraldı. TÜİK’e göre, iç talep üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,7 düştü.
DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ege Yazgan, Merkez Bankası’nın faizi 6 ay içinde yüzde 8,5’ten yüzde 40’a çıkarması ile birlikte iç talepte yavaşlamanın da başladığını söylüyor.
Yılın son 3 ayında da tüketimdeki azalmanın devam edeceğini ifade eden Prof. Yazgan, “Son verilerden Türkiye ekonomisinin yavaşlamaya başladığını görebiliyoruz” diyor.
2023 yılının ilk 10 ayında yüksek enflasyon nedeniyle vatandaşların satın alma gücünün eridiğine işaret eden Prof. Yazgan, “Yılın geri kalanında ise başta kiralar olmak üzere fiyat artışlarında bir miktar azalma göreceğiz. Yani enflasyonda kısmi bir iyileşme görecek olsak da, gelecek aylar açısından enflasyonun yeniden yükselip yükselmeyeceğini öngörmek zor” değerlendirmesinde bulunuyor.
Peki Türkiye ekonomisini 2024’te nasıl bir büyüme tablosu bekliyor?
“Seçimden sonra satın alma gücü azalacak”
Prof. Hayri Kozanoğlu’na göre, yeni yılın başına hem asgari ücret hem de kamu ve özel sektördeki maaş ayarlamaları yılın ilk aylarında tüketici harcamalarında bir artışa yol açacak. Hükümetin 31 Mart’ta gerçekleştirilecek yerel seçimlere kadar ekonomiyi canlı tutmaya çalışacağını kaydeden Prof. Kozanoğlu, şu değerlendirmede bulunuyor:
“Belki bu süreçte 7500 TL’lik çok düşük emekli maaşlarını da düzeltmeye yönelik bir hamle yapılabilir. Ama seçim sonrasında aydan aya vatandaşların satın alma gücü gerileyecek. Enflasyonun hızında bir yavaşlama görülse bile, 2024’ün sonuna kadar her ay hanelerin refah düzeyinde gerileme olacak.”
OECD’den yeni büyüme ve enflasyon tahmini
Bu arada Paris merkezli Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan ‘Ekonomik Görünüm’ raporunda Türkiye büyüme beklentisi yükseltildi. OECD, 2023’ün tamamı için Türkiye’ye ilişkin büyüme beklentisini yüzde 4,3’ten yüzde 4,5’e yükseltti.
OECD’nin Türkiye ekonomisinin büyümesi konusunda 2024 beklentisi yüzde 2,9, 2025 beklentisi ise yüzde 3,2 oldu. Öte yandan Türkiye’ye ilişkin enflasyon tahminleri de artırıldı. 2023 enflasyon beklentisi yüzde 52,1’den yüzde 52,8’e, 2024 tahmini de yüzde 39,2’den yüzde 47,4’e yükseltildi.