Sırbistan’dan 17 Şubat 2008 tarihinde tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Avrupa’nın en genç ülkesi Kosova, bağımsızlığının 16. yılını kutluyor.
Günler öncesinden sokakların Kosova’yı bağımsız olarak tanıyan ülkelerin bayraklarıyla süslendiği ülkede ilk resmi tören başkent Priştine’de yapıldı. Kosovalı Türklerin yoğun olarak yaşadığı Prizren’de de halk, sokaklara akın ederek yıl dönümünü kutlamalarına katıldı. Prizren’in tarihi Prizren Birliği Meydanında toplanan Türk, Arnavut, Boşnak derneklerinin folklor ekiplerinin gösterileri büyük ilgi gördü. Davul zurna eşliğinde halay çeken Kosovalı gençlere halk da eşlik etti.
Kosova bağımsızlık bildirgesinde Türk milletvekili
17 Şubat 2008 tarihinde bağımsızlık bildirgesine imza atan ve hala Kosova Meclisi’nde Kosova Demokratik Türk Partisi – KDTP milletvekili olan Enis Kervan, tüm Kosova halkının bağımsızlık gününü kutladı.
Kervan,
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 16. yıl dönümünde elbette çok mutluyuz. Benim için bu ayrıca bir onurdur, çünkü bağımsızlık bildirgesini imzalayan Türk milletvekillerinden biri olmanın hem sorumluluğunu hem de heyecanını yıllarca yaşadım. Kosova’da varoluşumuzun, Kosova dışında varoluşumuzu duyurmamızın yollarında ilerlemeye devam edeceğiz, tüm vatandaşlarımızı coşkuyla bağımsızlık günümüzü kutlamaya davet ediyorum. Çünkü Kosova Cumhuriyeti Kosova’da yaşayan tüm toplulukların, tüm vatandaşların cumhuriyetidir.
dedi.
Samsun Güzel Sanatlar Merkezinden Kosova’da bağımsızlık konseri
Kosova Türk Sanatçılar Derneği’nin davetlisi olarak Prizren’e gelen Samsun Güzel Sanatlar Merkezi Derneği korosu da dün akşam Prizren’de bağımsızlık konseri düzenledi. Prizren’deki Lumbardi Sinema Salonu’nda gerçekleştirilen konsere çok sayıda üst düzey davetli katıldı.
Geceye KDTP milletvekilleri Enis Kervan ile Fidan Brina Jılta, Türkiye’nin Prizren Başkonsolosu Celal Doğan, Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanı Albay Sabri Gökhan Karamürsel, KDTP Prizren Şubesi Başkanı Erim Berişa ile çok sayıda davetli katıldı. Gecede Rumeli Türküleri seslendirildi.
Kosova’nın geçmişi
Yaklaşık 500 yıl boyunca Osmanlı idaresinde kalmasının ardından 1912-1913’teki Balkan Savaşı sırasında Sırpların eline geçen Kosova, 1945’te bölgede kurulan Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti bünyesinde hakları zaman zaman genişleyip daralan özerk bir bölge oldu.
Kosova, Yugoslavya bünyesinde kaldığı süre boyunca, ülkenin Gayrisafi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) en düşük bölgesini oluşturdu.
Yugoslavya’nın kurucu lideri Josip Broz Tito’nun ölümünden sonra Balkanlar’da 1990’lı yılların ana gündem maddesi “bağımsızlık savaşları” oldu.
Slovenya, Hırvatistan, Kuzey Makedonya ve Bosna Hersek’in “Güney Slavya” ülkesinden bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından, özerk bölge statüsüne sahip Kosova’da da bağımsızlık fikirleri Arnavutlar tarafından yayılmaya başladı.
Kosovalı Arnavutlar, sadece Arnavutluk tarafından tanınacak ilk “bağımsız Kosova”nın ilanını 1990’lı yılların başında yaptı. Bu dönemde Kosova Demokratik Birliğini (LDK) kuran İbrahim Rugova, hayatını kaybettiği 2006’ya kadar halkın liderliğini üstlendi.
Arnavutlar, eski Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic önderliğinde yükselen Sırp milliyetçiliğiyle mücadele edebilmek için ülkenin bağımsızlığında da rol oynayacak Kosova Kurtuluş Ordusunu (UÇK) kurdu ancak UÇK, Yugoslavya ordu teçhizatını miras alan Sırplar ile tek başına başa çıkamadı.
Kosova’nın fiilen (de facto) Sırbistan’dan kopmasını ve Sırp ordusundan temizlenmesini sağlayan bu savaşta, çoğu Arnavut 10 binden fazla Kosovalı öldürüldü, farklı etnik gruplardan 1 milyonunun üzerinde Kosovalı evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Bağımsızlığa giden yol
Kosova Savaşı’nın tamamlanmasının ardından Birleşmiş Milletler (BM) himayesi altında yönetilen ülkenin statüsünün belirlenememesi nedeniyle topluluklar arasında birkaç kez kriz yaşandı.
Kosova’nın demografik yapısının Arnavutların lehine çevrilmesini sağlayan kırılma noktalarından biri olan 2004’teki “Mart Ayaklanmaları”nda onlarca kişi öldü. Binlerce Sırp ülkeden göç etti ve artık ülkenin nüfusunun yüzde 90’dan fazlasını Arnavutlar oluşturmaya başladı.
Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın 2005’te Kosova Özel Temsilcisi olarak görevlendirdiği Martti Ahtisaari, 2007’de Kosova’nın bağımsızlığının önünü açacak raporu BM Güvenlik Konseyine iletti. Sırbistan’ın bu öneriyi reddetmesiyle Kosova Meclisi, Ahtisaari’nin hazırladığı plan doğrultusunda 17 Şubat 2008’de Sırbistan’dan tek taraflı bağımsızlığını ilan etti.
Sırbistan’ın talebiyle BM Genel Kurulu, Uluslararası Adalet Divanından (UAD) Kosova’nın tek taraflı bağımsızlığına ilişkin danışma görüşünü talep etti. UAD, 22 Temmuz 2010’da görüşünü açıklayarak Kosova’nın bağımsızlığının uluslararası hukuku ihlal etmediğini bildirdi.
Türkiye’nin başını çektiği çok sayıda ülke Kosova’nın bağımsızlığını hemen tanıdı ve son tanıma 2020’de İsrail’den geldi. Rusya ile Çin’in vetosu ve etki alanlarındaki ülkelerden tanınma gelmeyince ülke BM’ye üye olamadı.
Öte yandan, birçok ülke, sınırları içerisinde barındırdığı azınlık toplulukların “Kosova modeli” tek taraflı bağımsızlık ilan etme ihtimali nedeniyle Kosova’yı bağımsız bir devlet olarak tanımadı.
Kosova’yı 117 ülkenin bağımsız bir devlet olarak tanımasına karşın, Sırbistan’ın bunları geri çekmek için yürüttüğü ve bazen başarılı olan kampanyası nedeniyle net ülke sayısı vermek zorlaştı.
BM gibi kritik kuruluşlara halen üye olamayan Kosova için, kuzeyinde devam eden etnik gerginlikler dolayısıyla zaman zaman “Başarısız devlet (failed state) olabilir mi?” yorumları yapılıyor.
UÇK komutanlarının yargılanması devam ediyor
Kosova’da 1998-2000’de işlendiği öne sürülen savaş suçlarını araştırmak ve yargılamak amacıyla Kosova yasalarına göre kurulan “Kosova Özel Odaları ve Özel Savcılığı”, çalışmalarını Hollanda’nın Lahey kentinde sürdürüyor.
Lahey’de tutuklu yargılanan UÇK komutanları, eski Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, Jakup Krasniqi, Kadri Veseli ve Rexhep Selimi’nin, 100 kişinin ölümünden sorumlu oldukları, cinayet, sürgün ve işkence gibi savaş suçları işledikleri öne sürülüyor.
Thaçi ile diğer 3 sanığın geçen sene başlayan yargılama sürecinin 5 yıldan fazla sürebileceği duyuruldu.
Kosova AB üyelik başvurusunu 15 Aralık 2022’de teslim etti
Birliği (AB) üyelik başvurusunu 15 Aralık 2022’de teslim eden ve bu yönde pozitif cevap alamayan Kosova, Kasım 2023’te Gürcistan’a da AB aday ülke statüsü verilmesinin ardından, Birliğe başvuruda bulunup halen aday ülke statüsü alamamış tek ülke olarak kaldı.
Kosova’nın AB aday ülke statüsü almasının, haziranda yapılması planlanan Avrupa Parlamentosu seçimleri nedeniyle bir süre daha bekleyeceği öngörülüyor.
Ülkenin kuzeyinde 2023’te yaşanan gerginliklerin ardından AB, ülkeye birtakım cezai tedbirler uyguladı. Tedbirler, özellikle Kosova’nın birkaç alandaki AB fonlarından yararlanmasını engelledi.
Tedbirlerin kaldırılması için üzerlerine düşeni yaptıklarını kaydeden Kosovalı liderler, “adil olmadığını” belirttikleri bu tedbirlerin en kısa sürede kaldırılmasını talep etti. Ülke, yakın dönemde Avrupa Konseyine tam üyeliği ve NATO üyeliği için ön koşul olan Barış İçin Ortaklık programına üyeliği hedefliyor.
Öte yandan, Kosova vatandaşları, 1 Ocak’tan itibaren Şengen Bölgesi’ne vizesiz seyahat edebiliyor. Kosovalılar, yakında prosedürlerin tamamlanmasıyla Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve Katar’a da vizesiz gidebilecek.
Ülkenin demografik yapısı ve göç sorunu
Kosova, bağımsızlığını yakın zamanda kazanması ve genç nüfusun fazlalığı nedeniyle “Avrupa’nın en genç ülkesi” olarak biliniyor.
Çoğunluğunu Arnavutların oluşturduğu ve 1 milyon 780 bin nüfusa sahip Kosova’nın yüzde 1,1’ini oluşturan Türkler, ülkenin kuruluş, bağımsızlık ve kalkınma gibi kritik dönemlerinde de önemli görevler üstlendi.
Kosova bayrağı, mavi arka plan üzerine 6 beyaz yıldız ve onun altında bulunan sarı Kosova haritasından oluşuyor. Bayraktaki yıldızlar, ülkede yaşayan 6 topluluğu (Arnavutlar, Sırplar, Türkler, Boşnaklar, Goralılar ve Romanlar) temsil ediyor. Ancak topluluklar, Kosova bayrağının yanında ana ülkelerinin bayrağını da kullanma hakkına sahip.
Şengen Bölgesi’ne vizesiz seyahat imkanının kazanılmasıyla özellikle gençlerin AB ülkelerine göç edeceği tahmin ediliyor.
Hayat standardının istenilen seviyede olmamasından dolayı 2015 ve 2016’da AB ülkelerine toplu göçlerle yüzleşen Kosova, yıllar süren çabaların ardından gelen kazanımın kaybedilmemesi için halkını vizesiz seyahatin kuralları konusunda bilgilendirmeye çalışıyor.
Ülkenin halihazırda önemli sorunlarından biri olan göç oranının, nisanda yapılacak nüfus sayımının sonuçlarının açıklanmasıyla gün yüzüne çıkması bekleniyor.
Ekonomik sıkıntılar ve yatırım fırsatları
Sağlık ve eğitim alanlarında istenilen seviyeye gelinememesi, yolsuzluk ve maaşların düşük olması gibi ana sıkıntıların yanına son yıllardaki yüksek enflasyon oranları da eklenince Kosova halkı, geçinmenin gittikçe zorlaştığı bu dönemde çözümü Batı’ya göç etmekte buluyor.
Özellikle genç nüfus ve sağlık çalışanlarının sistematik şekilde ülkeyi terk etmesiyle ülkede nitelikli iş gücü eksikliği hızla artıyor ve bu, maaş ile çalışma şartlarının yavaş yavaş iyileşmesine ve işletmelerin yurt dışından işçi getirmesine neden oluyor.
Son yıllarda bilişim alanında yapılan başarılı girişimler ve ihracatın artması, Kosova’nın ekonomik kalkınma alanında izlemesi gereken adımlar için ipuçları barındırıyor.
Kosova, halihazırda eski olan demir yollarının modernizasyonu ve yeni otoyollar için çalışmalar yürütürken, başkent Priştine’nin 2030 Akdeniz Oyunları’na ev sahipliği yapması için de 250 milyon avronun üzerinde yatırım gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Kosova’nın enerji stratejisindeki hedefler arasında 2031’e kadar yenilenebilir enerjinin elektrik tüketimindeki payının yüzde 35 olması ve kamu ile özel sektör yatırımlarıyla rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesine 1,2 gigavat eklenmesi hedefleniyor.
Kosova’daki güvenlik durumu
Ülkeyi halihazırda NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü (KFOR) birlikleri koruyor. Türkiye, 1999’dan bu yana Kosova’da görev yapan barış gücünün komutasını ilk kez 10 Ekim 2023’te devraldı. KFOR’un 28. komutanı Tümgeneral Özkan Ulutaş, 10 Ekim’e kadar görev yapacak.
Kosova’nın kuzeyi, bölgede yaşayan Sırplarla meydana gelen anlaşmazlıklar ve gerginlikler nedeniyle, Avrupa’nın “donmuş ihtilaf” bölgelerinden biri olarak nitelendiriliyor.
Bölgede Mayıs ve Haziran 2023’te yaşanan gerginliklerde onlarca KFOR askeri yaralandı. Gerginliklerin zirvesi 24 Eylül 2023’te Banjska köyünde yaşandı. Silahlı bir Sırp grubun Kosova polisine saldırmasıyla başlayan ve gün boyu süren çatışmalarda, 1 polis memuru ve 3 saldırgan öldü. KFOR, saldırının ardından bölgedeki varlığını ve devriye faaliyetini artırdı.
Kosova’nın kuzeyinde bu yıl düzenlenmesi beklenen olağanüstü yerel seçimlerle gerginliğin bir nebze azalması umulurken, ülke, NATO koordinasyonunda toprak bütünlüğünü korumak için kurduğu Kosova Güvenlik Gücünü (FSK) büyütüp geliştirmeye de devam ediyor.
FSK’ye son 3 yılda silah alımı ve yatırım için ayrılan yaklaşık 239 milyon avroluk bütçeyle Türkiye’den Bayraktar TB2 SİHA’ları dahil çok sayıda alım gerçekleştirildi. Kosova’nın yakın zamanda ABD’den Javelin tanksavar füzesi satın alması da bekleniyor.
Kosova-Sırbistan diyalog süreci
AB, Kosova ile Sırbistan’ın birliğe entegrasyon sürecinin ilerlemesi için iki ülke arasındaki sorunları giderebilecek nihai bir anlaşmaya varılmasını şart koşarken, taraflar sık sık farklı sorunlar nedeniyle karşı karşıya geliyor.
İki ülke liderlerinin, 27 Şubat 2023’te, AB’nin arabuluculuğunda Belçika’nın başkenti Brüksel’de, ilişkilerin normalleşmesini sağlayacak anlaşma ve 18 Mart 2023’te Kuzey Makedonya’nın Ohri kentinde, anlaşmanın uygulanma eki üzerinde vardığı mutabakat, Sırbistan tarafının belgeyi imzalamayı reddetmesi nedeniyle kağıda dökülemedi.
Kamuoyuna duyurulan Kosova ile Sırbistan ilişkilerini normalleştirecek 11 maddelik anlaşma, Sırbistan’ı Kosova’nın bağımsızlığını tanımaya zorlamasa da her iki ülkenin birbirlerinin pasaport, diploma ve araç plakaları dahil resmi belge ve sembollerini tanımasını şart koşuyor.
Kosova’dan ise ülkede çoğunlukla Sırpların yaşadığı yerleşim yerlerinde bazı öz yönetim haklarına sahip olacak bir “Sırp Belediyeler Birliği” kurması talep ediliyor.
Kosova Merkez Bankasının “euro” kararı
Kosova Merkez Bankasının (BQK) ülkedeki nakit ödeme işlemlerinde kullanılabilecek tek para biriminin avro olduğunu düzenleyen yönetmeliğin 1 Şubat’ta yürürlüğe girmesiyle, iki ülke arasında zaman zaman yaşanan krizlere bir de “para birimi” meselesi eklendi.
Euro, Kosova’da 2002’den bu yana tek resmi para birimi olsa da ülkede Sırpların çoğunlukta bulunduğu tüm yerleşim yerlerinde ödeme için Sırp dinarı kullanılıyor, bu bölgelerde Sırbistan’a ait kurumlarda çalışanların maaşları, emekli maaşları, sosyal yardımlar ve çocuk yardımları da Sırp dinarıyla ödeniyordu.
BQK’nin yönetmeliğinin yürürlüğe girmesiyle ülkede Sırp dinarı kullanımı da “dolaylı” olarak yasaklandı.
Sırbistan, Kosova’nın bu kararla ülkedeki Sırpların istikrarsızlaştırmasının ve ülkeden kovulmasının amaçlandığını savunurken, Batılı ülkeler, BQK’ye yönetmeliği uygulamayı askıya alması çağrısında bulundu. BQK’nin söz konusu kararı ayrıca Kosovalı Sırplar tarafından protesto edildi.
Kosova’nın kuzeyinde 24 yıldır ödenmeyen elektrik faturaları sorununun son dönemde Türkiye’nin de çabalarıyla varılan anlaşmayla aşılması ve Kosova ile Sırbistan’ın birbirlerinin araç plakalarını resmen tanıması, sorunların diyalogla çözülmesinin “imkansız” olmadığını gözler önüne serdi.
AB arabuluculuğunda 2011’de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında ise ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak yol aranıyor.