Hamas ve İsrail arasında ikinci ‘esir’ takası: 4 İsrailli kadın asker teslim edildi

İsrail ve Hamas Arasındaki Ateşkes Anlaşması Kapsamında 4 İsrailli Kadın Asker Esiri Serbest Bırakıldı

Hamas bugün, İsrail ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının ikinci aşaması kapsamında 4 İsrailli kadın asker esiri Kızılhaç ekibine teslim etti. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) serbest bırakılan Liri Albag, Karina Ariev, Danielle Gilboa ve Naama Levy’yi aldı. Geri dönen dört rehine, ilk tıbbi değerlendirmeden geçtikten sonra İsrail topraklarına dönmek üzere IDF özel kuvvetleri ve ISA kuvvetleri eşlik ediyor. İsrail Savunma Kuvvetleri’nin komutanları ve askerleri, İsrail Devleti’ne dönmekte olan rehineleri selamlıyor ve kucaklıyor.

İSRAİL İLE HAMAS ARASINDAKİ ATEŞKES VE ESİR TAKASI ANLAŞMASI

15 Ocak’ta Katar, İsrail ile Hamas arasında Gazze’de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşma sağlandığını duyurdu. Anlaşma, 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15’te yürürlüğe girdi. Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasının ilk aşamasında, İsrailli 33 esir ve 1900’ün üzerinde Filistinli serbest bırakılacak. İkinci aşamanın bir parçası olarak Hamas, 19 Ocak’ta 3 İsrailli kadın esiri Kızılhaç ekibine teslim etti. Aynı zamanda, İsrail hapishanelerinde tutulan 90 Filistinli de Batı Şeria’daki Ofer Askeri Cezaevi’nden serbest bırakıldı.

HAMAS: BUGÜN 200 FİLİSTİNLİ BIRAKILACAK

Hamas’a bağlı Esirler Medya Ofisi, İsrail’in bugün serbest bırakmayı planladığı 200 Filistinlinin isim listesini yayınladı. Serbest bırakılacakların 121’i müebbet hapis cezasında, 79’u ise uzun süreli hapis cezasında bulunuyor. Listeye göre, serbest bırakılacak Filistinlilerden 70 müebbet hapis mahkumu ülkeden sınır dışı edilecek. Sınır dışı edilecek Filistinlilerin nereye gönderileceği belirtilmedi.

Paylaşılan listede, 137 Hamas’a, 26’sı Fetih Hareketi’ne, 29’u İslami Cihad Hareketi’ne, 3’ü Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’ne, 1’i Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi’ne mensup, 4’ü ise herhangi bir gruba mensup değil. Bu adımla İsrail ve Hamas arasında gerilimi azaltmaya yönelik önemli bir gelişme yaşanmış oldu.

Related Posts

Uyuşturucu skandalıyla sarsılmıştı: Ahmet Zenbilci AKP’ye sessiz sedasız döndü

Geçtiğimiz yıl, oğlu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) ait bir makam aracıyla uyuşturucu ticareti yaparken yakalanan ve bu skandal sonrası AKP’den istifa eden Adana Milletvekili Ahmet Zenbilci, yedi ay aradan sonra partisinin saflarına geri döndü.

AKP’li Azmi Ekinci’den ‘Demirtaş’ çıkışı: ‘Hala suçlu muamelesi yapmak doğru olmaz’

AKP milletvekili Azmi Ekinci “Selahattin Demirtaş hangi suçlardan ceza aldı, bugünkü oluşan konjonktürde o günkü şartlar ortadan kalktığı için Selahattin Demirtaş’a hala suçlu muamelesini yapmak doğru olmaz. Kaldı ki kendisi de sürecin başından sonuna kadar destek oldu ve bunu defalarca açıkladı” dedi.

Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden olan AKP’li Belediye yandaş medyaya milyonlar akıtmış

Türkiye’nin en borçlu belediyeleri arasında yer alan AKP yönetimindeki Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin kendisine yakın medyaya “Kamu yararına tanıtım” adıyla milyonlarca lira para ödediği ortaya çıktı.

Av tüfeğiyle oynayan çocuk az daha canından oluyordu

Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 yaşındaki H.A., iddiaya göre oynadığı av tüfeğinin kazara ateş alması sonucu ağır yaralandı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Bu sabahki deprem hatırlattı: İstanbul’un kabusu iki uyuyan fay!

Prof. Dr. Taymaz, İstanbul’da meydana gelen son depremin Marmara’da beklenen büyük depremle ilişkili olmadığını belirtti. Yeşilköy-Bakırköy açıklarından başlayıp Çınarcık’a uzanan iki fay koluna dikkat çeken Taymaz, bu bölgeleri “sessiz zon” yani “uyuyan fay” olarak tanımladı. Bu fayların tetiklenmesi durumunda uzun süredir beklenen büyük Marmara depreminin gerçekleşebileceğini vurguladı.

PKK’nın fesih kararının ardından MİT devrede… Sözde liderlere izin yok!

Terör örgütü PKK’nın kendisini feshettiğini açıklamasının ardından Erbil ve Süleymaniye’de iki ayrı komisyon kurulacağı, açıklamanın göstermelik olup olmadığının denetiminin MİT tarafından yapılacağı ve terör örgütünün sözde yöneticilerinin aynı ülkede kalmasına izin verilmeyeceği öne sürüldü.